Veneer drying process is an important stage in the production of wood based composites such as plywood and LVL panels. Because veneer drying becomes a bottleneck in the production process due to the inefficient equipment and methods. Although drying temperatures between 90-160°C may be considered normal, increased temperatures are being used to reduce the overall drying time and increase capacity. However, the reduction in drying time often results in an increase in drying
related defects such as checks, splits and warp and decrease in wettability. Surface inactivation is one of these defects which occur on wood surfaces with heat effect and results in the loss of bonding ability. Surface inactivation is defined as physical and chemical modifications on the wood surfaces that results in
reduced ability of the adhesive to properly wet, flow, penetrate and cure. Many investigations have been conducted to improve adhesion of inactivated wood surfaces, but no comprehensive solution has been revealed so far.
Kaplama kurutma işlemi, kontrplak ve LVL gibi odun kompozitlerinin üretimindeki en önemli aşamalardan biridir. Çünkü kaplama kurutma işlemi, yetersiz ekipman ve yöntemler nedeniyle üretim işleminde bir darboğaz oluşturabilmektedir. Kaplama kurutma işleminde 90-160°C arasındaki kurutma sıcaklıkları normal
kabul edilmekle birlikte, kurutma süresini kısaltmak ve kapasiteyi artırmak için yüksek kurutma sıcaklıkları kullanılmaktadır. Ancak bu durumda, yüzeylerin ıslanabilme yeteneğinde azalma ve kurutma işleminden kaynaklanan çatlaklar, yarıklar ve biçim değiştirmeler gibi kusurlar ortaya çıkabilmektedir. Yüzey inaktivasyonu, odun yüzeylerinde ısı etkisiyle oluşan ve yapışma yeteneğinde kayıplara neden olan bu sakıncalardan biridir. İnaktivasyon; odun yüzeylerinde meydana gelen ve tutkalın ıslanabilme yeteneğinde,
yüzeyde yayılmasında, penetre olmasında ve sertleşmesinde azalmalara neden olan fiziksel ve kimyasal modifikasyonlar olarak ifade edilmektedir. İnaktivasyona uğramış odun yüzeylerinin adhezyonunu artırmak maksadıyla birçok çalışma gerçekleştirilmiş, ancak günümüze dek halen kapsamlı bir çözüm ortaya konulamamıştır.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Eski Sayılar |
Authors | |
Publication Date | March 19, 2011 |
Published in Issue | Year 2004Volume: 5 Issue: 1 |